yaklaşık 15 dakika kadar önce ben yanlışlıkla çay bardağını devirdim, ev arkadaşım gülerken altına sıçtı.*

(bkz: partneri panter diye okumak)

demokratik açılım paketi'nin mecliste açılmasının atatürk'ün öldüğü gün olan 10 kasım'da gerçekleşmesi, tarihi günlerin birbiriyle rastlantısal olarak çakışması gerçeğiyle beni bir kez daha yüzleştirdi. belki sadece rastlantısaldır ama cumhuriyet'in ilan edildiği gün olan 29 ekim'in aynı zamanda osmanlı devleti'nin 1. dünya savaşı'na resmen katıldığı tarih olduğunu hatırlamama neden oldu. sonu getiren bir başlangıcın yeni düzenin başlangıç tarihiyle aynı olması...

http://bit.ly/4g9oQI

(bkz: carezza)

+ bir erkeğin depresyona girdiğini nasıl anlarsın kuzum?
- sevişesi, hatta porno bile izleyesi yoksa o erkek depresyondadır abla.

(bkz: depresyona girdim diye sevinen penis)

böyle yapan kişiler için "gerizekalı, maganda, hödük" gibi kelimeler yerine "eğitilememiş insan" ibaresi kullanılır literatürde. herkes eğitim görür ancak herkes tam anlamıyla eğitilemez. siz bile tam anlamıyla eğitilebilmiş değilsinizdir.

örnek vermek gerekirse, bir kere bile yayaya kırmızı ışık yanarken nasıl olsa arabalar biraz uzakta diye karşıdan karşıya geçme teşebbüsünde bulunmuşsanız, siz de bu sınıfa giriyorsunuz demektir. size öğretilenler arasında yere çöp atmamak olduğu kadar kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmemek de yer almakta. insanların davranışları asla ve asla tutarlılık gösteremez. gösterirse insanlığından ve normalliğinden şüphe duyulmaya başlanılır. bugün uyduğunuz bir kuralı yarın çiğniyor olabilirsiniz. normaldir. ancak birinden tutarlı davranışlar beklemek. işte bu anormaldir. karşınızdaki bir üniversite öğrencisi de olsa, doktor da olsa, profesör de olsa tam anlamıyla eğitilebilmiş biri olmayabilir. yere çöp atmaz ama tükürür. kimse görmez, gizli gizli tükürür, ama tükürür sonuçta. dolayısıyla sevgili romalıların bundan 2000 küsur sene önce söylediği bir söze dikkat çekmek gerekir: "ego sum alpha et omega". "insanım, insanca olan her şeye varım".

açıklanası ya da anlamlandırılası bir olgu değil, bakıp tiksinilesi bir saçmalık. evet. saçmalık.

bugün iki ev arkadaşım arasında geçen msn konuşması:

ev arkadaşı1 evdedir, canı tatlı çekmiştir ve iş yerinde olan ev arkadaşı2'den istemek üzere espri bir dille başlar konuşmaya:

ea1: akşam gelirken şıllık tatlısı alır mısın?
ea2: param yok hacı.
ea1: o zaman üzerine biraz toz seker dök oyle gel.
ea2: ulan iş yerinde kötü kötü şeyler yazdırıcan bana
ea1: ne oldu sinirlendin mi?
ea2: evt.
ea1: harbiden kızdın mı?
ea2: evt.
ea1: götüne buz sok iyi gelir.
ea2: amcık!
ea1: aduahudhadhaudhad

ezginin günlüğü'nün çok hoş bir parçası. ne zaman dinlesem burnuma bahar çiçeklerinin, deniz esintisinin o büyülü kokuları geliyor gibi olur.

http://tinyurl.com/yb35vyc.

kısa dönem askerlik yapmak için öss'den düşük puanlar alıp özel üniversitelerde okuyanların isyan etmelerine sebep olan durum. sen milyarlar dök, küt bir ay içinde kısa dönem askerlik kalksın. olmaz işler bunlar. bu ülkede doğmuş, büyümüş, okumuş her yurdum erkeğinin zaten eline mesleğini alması en azından 25 yaşını buluyor. öss'ye çalış, kazanamazsan bir sene daha bekle. onu da kazanamazsan bir sene daha. mezun ol, kpss ye çalış, kazanamazsan bir sene daha, bir sene daha... kısa dönem bir umut oluyordu bizler için ama al işte. hayatı bir sene daha ötele. ötele babam ötele. 70 yıl ömrüm olsa 30 u bir şey olmaya çabalamakla geçmiş olacak. emekli olayım da hayatın keyfini o zaman süreyim desen onu da 65'inde anca olabiliyon. yazık lan bize. dünyaya masa olarak gelmek varmış mınıskiim.

michael jackson'un bir şarkısında adı geçen smooth criminal abilerimizin kötü işler yaptıktan sonra * elleri arkalarından bağlı, polis aracına götürülürlerken kameralara dönüp bağırarak söyledikleri sözdür.

-yaptım lan,
-yaptım amınakoim
-ama pişman değilim,
-gene olsa gene yaparım.

kainatı müstehcen yerlerine soksalar tatmin olmayacakları düşünülen dominant, brobdingnag fetişisti feminist geçinenlere karşı alınan tutumu savunan kişi.

kadın-erkek eşittir diyorlar ve bunu kadınların ezildiğini vurgulayarak yapıyorlar. etrafınıza bir bakın. ezilen kim? öğrenci, bekar, erkekseniz her alanda orospu çocuğu muamelesi görürsünüz. yan kapı komşunuzdan küçük çaplı işler yaptığınız kişilere kadar bütün kişi ve kuruluşlar sizi sikmeye çalışır. üniversitelerde erkek öğrenciler için doğru dürüst yurt imkanı bile yoktur. o erkektir. o başının çaresine bakar görüşü hakimdir. kızlar hep yardım edilesi yaratıklar olarak görülür. e hani nerde eşitlik? sikerler öyle aşkın ızdırabını. minibüste otobüste hatun kişilere nezaketen yer vermem gerekirmiş, yarrağımı yesin onlar benim.
*

evet dallama. biz erkeklere göre tanımadığımız bayanın yanındaki tanımadığımız erkek hep dallamadır. erkeklerde, birbirlerine üstünlük sağlama hissi bayanlar kadar fazla olmadığından, hemcinsine değil, karşı cinslerine bakarlar. * * *

sayın mustafa kemal atatürk, sevgili atam;

siz bir diktatördünüz, bu doğru. ama siz halkınız için halkınızı eziyordunuz. yani yaptıgınız her baskı halkın müstakbel refahı içindi. gunumuzde boyle degil, halkın geneli belli bir zümrenin menfaatleri için eziliyor. o koltugu ele geciren kendi gibi dusunenleri yukseltiyor. bize armagan ettiginiz demokrasi kotuye kullanılıyor. sizin tekrar geri gelmeyeceğiniz doğru ama ben demokratik olmasa da halk için halkı ezebilecek, medeniyet adına türlü dalaverelerle yurdu masa başında işgal etme planları içinde olanlara karşı koyabilecek, halkı için gerekirse tüm dünyayı sizin gibi karşısına alabilecek bir liderin özlemini duyuyorum. ileri görüşlülüğünüze hayranım, ta o zamanlardan türk milletinin tarihi, kültürel yapısını iyi sentezleyip, hangi noktalarda türk ulusu olarak zayıf olduğumuzu belirtmiş ve nasihatlerde bulunmuşsunuz. türk gençliği olarak nasihatlerinizi kavrayıp gereğini yerine getirebilmemiz dileğiyle...

sanıldığı gibi "insan sevgisi" değil, insanın doğadaki diğer varlıklardan daha üstün olduğunu savunan düşünce sistemi. hümanist yaklaşıma göre tanrı veya fizikötesi kavramlar yoktur. her şey evrene ve evrendeki varlıklara yüklenir. insan da evrendeki varlıkların en tepesinde tutulur.

bolu'dan başlayarak artvin'e kadar uzanan bir coğrafyada doğmuş, büyümüş kişilerdir. coğrafyaya göre karakter genellemelerinden en "yüzü ak olarak çıkacak olan"dır. geneli çabuk sinirlenir, dengesizdir, inatçıdır ama içi dışı bir insandır. entrikalar çevirmeye, dalavereye, üçkağıtçılığa felan kafaları pek basmaz. dümdüz insanlardır. sözleri senettir, böyle görmüş, böyle yaşamışlardır. bu yüzden kolay kandırılabilirler. ve de bu yüzden alay konusu olurlar.

annem internetle, bilgisayarla, hatta televizyonla bile pek bi alakası olmayan biridir. televizyon kumandasını kullanmakta bile zorluk çeker. telefonda mesajları okuyamaz. ben de bu konularda pek fazla üstelemem.

26 mayısta dünyaya gelen sevgili yeğenimi görmek üzere annemle ablamlara gittik. internetten ufak bir işi halletmek üzere dizüstü bilgisayarımı açtığımda;

annem: - yan odadan bağlan, burda açma bilgisayarı
* ben: -neden?
annem: - çocuğa virüs felan bulaşır.
ben: korkma anne, antivirüs programım var.

bir insomniac'ın cinnet geçirmesine neden olabilecek durumdur. o, gözleri kan çanağı, sinirli sinirli uyuyamazken, sevgilisi yanıbaşında şirin şirin, mışıl mışıl uyumaktadır. bu şirinlik zamanla yerini kıskançlık ve gıcık olmaya bırakacaktır. daha sonra canî insomniac'ımız uyurken seyrettiği sevgilisini diri diri yakacak, küllerini de bir dolunayda ücra bir köşeye gömecektir.

çaylakken 40 karakterden daha kısa entry girememek.